11 Ocak 2016 Pazartesi

biz oldu BEN;


Bu sabah bir cümle okudum.

Ve gerçekten sorguladım kendimce bazı şeyleri, “evlerimiz büyüdü, ailelerimiz küçüldü.” Demiş birileri..

Ürktüm.

Çünkü fark ettim ki aslında hepimiz yalnızlaştırılmışız. Ya da kendimizi korumaya almışız. Aldanışlarımız, kırgınlıklarımız, hayal kırıklıklarımız, kaybedişlerimiz, üzüntülerimiz, kederlerimiz. Hepsini toplamışız. Güven duygumuzu da katmışız peşlerine ve öylece bakakalmışız. Sonra demişiz ki kimse gelmezse, gidişleri yaşamam. Tek başımıza var olmaya çalışan insanlar olmuşuz. Hatta o kadar yalnızlığa alışmışız ki aslında bir kendimizi seviyoruz. En çok kendimizi seviyoruz. Paylaşmayı unutmuşuz. Hesaplar kitaplar ile yaşamaya alıştık. Ne acı, ne acı, birine bir şey vermek için acaba geri ne gelir diye düşünüyoruz. Küçücük tebessümün bile ardını arar olduk. Hangi ara böyle olduk ki biz?

Biz olmaktan ne ara vazgeçip ben merkezli beyinler olduk. Neden her şeyden önce ben böyle istiyorum, ben öyle yaparım, ben şöyle derim… Her anımıza ben’i yerleştirip, BİZ olmanın lezzetini kaybettik. Planlar programlar yaparken saat 12.00 de köşedeki pastanede buluşmak üzere konuşur heyecanla giderdik. Şimdi plan yaparken hmmm yok canım ya o gün müsait değilim, haberleşelim mutlaka diyoruz. Bir türlü haberleşemeden tekrar karşılaştığımızda görüşelim mutlaka çok özledim iki laf edelim diyoruz. Ardı arkası gelmediği gibi. Gerçekten şeytanın bacağını kırıp görüşebilirsek cep telefonlarımıza sarılıyoruz J
Çok para kazanalım, büyük evlerde oturalım iyi de kiminle